Okyanus Sözlük

gitmek - Okyanus Sözlük

ذَهَبَيَذْهَبُالذَّهَابُ

Yarın tatile gitmek istiyorum.

أريد أن أذهب في عطلة غدا.

رَحَلَيَرْحَلُالرَّحِيلُ

O, bu şehirden gitmek zorunda kaldı.

اضطر أن يرحل من هذه المدينة.

غَادَرَيُغَادِرُالمُغَادَرَةُ

Uçak bir saat sonra gitmek üzere.

الطائرة على وشك أن تغادر بعد ساعة.

مَضَىيَمْضِيالمُضِيّ

Vakit hızla gitmekte.

الوقت يمضي بسرعة.

تَوَجَّهَيَتَوَجَّهُالتَّوَجُّهُ

O, işe gitmek için evden çıktı.

توجه من المنزل للذهاب إلى العمل.

Eşdizimler

İlişkili Kelimeler